The Times’ın haberine göre, Çin, elektrikli araçlar için gerekli olan batarya talebini Everest Dağı yakınlarındaki büyük bir lityum yatağından karşılamaya hazırlanıyor.
Dünya genelindeki pazar payını artırmaya devam eden “yeşil enerji” kavramıyla beraber, elektrikli arabalara olan ilgi de çoğalıyor. Elektrikli arabaların aküleri için oldukça önemli olan lityum da, Çin’i, Everest civarında lityum madenciliğine başlatıyor.
Dünyanın “yeşil enerji” kaynaklarına hükmetmek isteyen Çin hükümeti de, yurt dışındaki en karlı madenlerden bazılarını hızla satın alırken yerel üretimini de artırıyor. Çin Bilimler Akademisi’ndeki (CAS) bilim insanlarının araştırmalarına göre, Everest Dağı’nı da içine alan Himalayalar’da bir milyon tondan fazla lityum oksit içeren bir maden yatağı mevcut.
YEŞİL ENERJİNİN YÜKSELİŞİ
“Yeni petrol” olarak kabul edilen lityum, elektrikli araç aküleri için son derece önemli bir bileşen. Lityum iyon piller daha hafif olup daha fazla enerji depolar, bu da araçların bir sonraki şarja kadar daha uzun süre çalışabilmesi anlamına gelir.
Uluslararası Enerji Ajansı, büyük ekonomilerin karbon emisyonlarını azaltmak için elektrikli arabalara yöneldikçe, lityum talebinin 2040 yılına kadar %4000’den fazla artabileceğini tahmin ediyor.
Yeni mevduatın ne kadar değerli olabileceği bilinmiyor, ancak artan talep lityum fiyatını rekor seviyelere itti. Danışmanlık firması McKinsey, lityum pil pazarının yılda ortalama %20 büyümeyle, 2030 yılına kadar, en az 360 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
Çin; Tibet, Qinghai ve Hubei eyaletlerinde bulunan maden yatakları ile dünyanın gümüş-beyaz metal arzının %13’üne ev sahipliği yapıyor. Pekin de ağırlıklı olarak yurtdışından maden ithal ederken küresel arzın yaklaşık üçte ikisini rafinerilerinden geçirerek kendisini sürecin ayrılmaz bir parçası olarak da konumlandırdı.
Ocak 2022 verilerine göre, dünya genelinde en çok lityum madeni bulunan 5 ülke, sırasıyla Bolivya, Arjantin, Şili, ABD ve Avustralya olarak açıklandı.
