BOTAŞ’ın doğalgaz kısıtlamasının ardından TEİAŞ elektrik kesintilerine gideceğini duyurdu. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ise, bu noktaya gelinmesinin nedenlerinin arz tarafındaki sorunlarda değil, ithal kaynak bağımlısı tüketim politikalarında aranması gerektiğine vurgu yaptı.
İran’ın doğalgaz vanasını kapatmasından sonra özellikle elektrik üretimi konusunda ciddi sıkıntılar beraberinde geldi.
Günlük 1600 kilovat enerji kullanan işletmelerde elektrik kesintisinin uygulanacağı bildirildi.
TEİAŞ, Türkiye’deki tüm OSB’lere yazı göndererek en az 24 saatlik üç kesinti yapılacağı talimatını verdi.
OSB dışında kalan işletmeler için ise bölgedeki dağıtım şirketleri devreye girdi. Sanayideki enerji krizi üretimi ve ihracatı doğrudan etkileyecek.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Türkiye’de yaşanan elektrik sorununun enerji arzı ya da güvenliğine dayanmadığını ülkenin ithal kaynak bağımlısı aşırı tüketim politikalarının ürünü olduğunu açıkladı.
YOL HARİTASINI BELİRLEYEN KURUM KAPATILDI
Başkan Bülent Pala imzasıyla yapılan açıklamada, Türkiye’de enerji verimliliğinin yol haritasını belirleyen kuruluş olan Elektrik İşleri Etüd İdaresinin kapatılma sürecine dikkat çekildi.
Açıklamada, “Ülkenin enerji verimliliği yol haritasını çizen en önemli kurumu olan Elektrik İşleri Etüt İdaresi önce Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi, sonra da bir kararname ile kapatıldı. Konusunda uzman, bilgi birikim ve donanımlı personel başka kurumlara gönderildi” denildi.
Bülent Pala
‘DAHA FAZLA TÜKETİM SARMALINA GİRİLDİ’
Türkiye’nin enerji bağımlısı bir ülke haline dönüştürüldüğünü belirten Pala, “Ülkemiz son yirmi yılda “enerji ihtiyacı” söylemi ile gittikçe derinleşen bir enerji bağımlılığına sürüklenmiş ve daha fazla üretim, daha fazla tüketim sarmalına girmiştir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) verilerine göre, 1990’da 52.5 Milyon Ton Eşdeğer Petrol (MTEP) olan enerji talebinin 2000’de 80.5 MTEP, 2010’da 105.8 MTEP, 2020’de ise 147.2 MTEP’e yükseldiği bilgisini veren Pala,
“ithal kaynak oranı ise bu süre içerisinde yüzde 52’den yüzde 70’e çıktı. Türkiye’nin enerji üretimini arttırmak için enerji tüketimini artıracak politikalara yönelmesi enerji bağımlısı bir ülke durumuna gelmesine neden olmuştur. Enerji bağımlılığı nedeniyle ülkemiz bugün enerji ihtiyacının yüzde 80`den fazlasını fosil yakıtlardan karşılar hale gelmiştir” diye konuştu.
‘VANAYI ELİNDE TUTANA ELE MUHTAÇ OLURSUNUZ’
Pala, enerji verimliliğinin sağlanması gerektiğini belirterek, “Enerjide temel politika verimlilik yerine ithal fosil yakıt tüketimi olarak belirlenirse, bir vanaya ve o vanayı tutan ele muhtaç olunması kaçınılmazdır” değerlendirmesinde bulundu.
“Ülkemizin enerji arz güvenliğini yurt dışında bir vanaya bağımlı hale getiren enerji politikalarının geldiği nokta üretim kısıtlaması ile halkımızın soğukta ve karanlıkta kalmasıdır” diyen Pala, “EMO her fırsatta temel enerji politikamızın enerji verimliliği ve enerji yoğunluğumuzun düşürülmesi olarak kurgulanması gerektiğini söyledi, söylüyor. Bilindiği üzere Enerji Verimliliği Kanunu (EVK) 2007 yılında yayımlandı. Ancak bu mevzuatların gereği yapılmak yerine fosil kaynaklara dayalı aşırı tüketim sürekli pompalandı” diye konuştu.
‘KESİNTİNİN GERÇEK NEDENİNİ AÇIKLAYIN’
Pala sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin esas sorunu enerji arz güvenliği değil, ithal kaynak bağımlısı aşırı tüketim politikalarıdır.
ETKB’nin enerji tüketim miktarıyla övünmeyi bırakıp, enerji verimliliği politikalarını bir an önce uygulamayı hatırlaması, öğrenmesi gerekir.
Ağırlaşan kış koşullarında komşu ülkelerden doğalgaz temininde kesintiler daha önce de yaşanmıştır. Gerçek kesinti sebeplerinin ne olduğu, bundan sonra da olup olmayacağı kamuoyuna açıklanmalıdır.
Bilindiği üzere fahiş elektrik zamlarının yapıldığı 31 Aralık 2021 gecesi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından ülkemizin spot piyasalara mahkum olduğu itiraf edilmişti. Doğalgaz temininde yaşanan bu belirsizlik elektrik birim fiyatlarının tavan seviyesine yükselmesine neden olmuştur. Soğukları donarak geçirmek üstelik bunun için üste para vermek halkımızın kaderi olamaz.”
