Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde yaşanan beklenmedik değişiklikler, siyaset ve hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Özellikle Can Atalay ve Gezi Parkı davası kararlarını onayan dairede yapılan bu değişiklikler, iktidar yanlısı medyada dahi sert eleştirilere neden oldu. Peki, bu ani değişikliklerin ardında yatan sebepler neler? İktidar medyası neden bu kadar sert tepki gösteriyor?
Yargıtay'daki Değişiklikler Neler?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, özellikle FETÖ davaları gibi önemli terör davalarına bakmasıyla biliniyor. Bu dairede yapılan değişiklikler, bazı hakimlerin görev yerlerinin değiştirilmesi ve yeni atamaların yapılması şeklinde gerçekleşti. İktidar medyası, bu değişiklikleri "yargı bağımsızlığına darbe" olarak nitelendirerek, hakimlerin sürgün edildiğini ve gelecekteki bazı davaların şimdiden "şekillendirildiğini" iddia etti.
İktidar Medyasının Tepkisi Neden Bu Kadar Sert?
İktidar medyasının bu kadar sert tepki göstermesinin ardında, değişikliklerin zamanlaması ve şekli yatıyor olabilir. Zira, Gezi Parkı davası gibi kamuoyunu yakından ilgilendiren davaların ardından yapılan bu değişiklikler, kararlara müdahale olarak algılanabilir. Ayrıca, iktidar medyasının "sürgün" ve "şekillendirme" gibi ifadeler kullanması, yargı üzerinde bir baskı oluşturulmaya çalışıldığı izlenimi yaratıyor.
Değişikliklerin Olası Sonuçları
Yargıtay'daki bu değişikliklerin, gelecekteki davaların seyrini nasıl etkileyeceği merak konusu. Özellikle FETÖ davaları ve siyasi davalar gibi hassas konularda, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı büyük önem taşıyor. Bu nedenle, yapılan değişikliklerin yargı üzerindeki etkileri yakından takip edilmeli ve kamuoyunun bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Yargı bağımsızlığına yapılan herhangi bir müdahale, hukuk devletinin temel prensiplerine aykırıdır ve kabul edilemez.
