ABD istihbarat raporuna göre, yüzlerce metre mesafede etkili olan darbeli elektromanyetik enerji ve ultra ses, yurtdışındaki diplomatlarda ve istihbarat yetkililerinde görülen gizemli Havana Sendromu belirtilerine yol açıyor olabilir.
ABD’li uzmanlar, yurt dışında çalışan diplomatlarda görülen gizemli Havana Sendromu’nun arkasında darbeli enerji cihazlarının olabileceğini tespit etti.
Bilim insanları tarafından hazırlanan ABD istihbarat raporuna göre, darbeli elektromanyetik enerji ve ultra ses, Havana Sendromu’na yol açıyor olabilir.
Raporda bazı Havana Sendromu vakalarının sağlık ve çevre faktörleriyle açıklanamadığı, gizlenebilir ve fazla enerji gerektirmeyen cihazların yüzlerce metre mesafeden bu semptomlara yol açabileceği belirtildi.
CIA ‘DIŞ GÜÇLERLE BAĞLANTISI YOK” DEMİŞTİ
Rapora göre vakalarda şu özellikler öne çıkıyor: Bir kulakta ve başın bir tarafında ani ses ve basınç; eş zamanlı denge kaybı, vertigo ve kulak ağrısı, vücudun bir bölümünde acı. Uzmanlar, bu belirtilerin belirli bir nörolojik anormallikle ilişkilendirilemediğini kaydetti.
Havana Sendromu’nu araştırmak üzere Ulusal Güvelik ve CIA yöneticileri öncülüğünde geçen yıl kurulan birim, gizemli sendromun arkasındaki nedenleri incelemeye devam edecek.
Araştırmaya göre, Havana Sendromu belirtileri çok farklı ve çeşitli mekanizmalardan kaynaklanıyor olabilir.
CIA geçen ay birçok vakada yabancı bir gücün varlığına rastlanmadığını bildirmişti.
Raporun açıklanmasının ardından Havana Sendromu’nun etkilediği kişiler tarafından yapılan ortak açıklamada, elde edilen bulguların ABD yönetiminin sendromu tam olarak anlaması gerektiğini gösterdiğini belirtti.
İLK DEFA KÜBA’DA GÖRÜLDÜ
Havana Sendromu, ismini 2016-2017 yıllarında Küba’nın başkenti Havana’da bazı ABD’li ve Kanadalı diplomatlarda görülen gizemli nörolojik rahatsızlıklardan alıyor.
O dönemde Havana’daki diplomatlarda baş dönmesi, denge kaybı, duyma ve görme yetisinin kaybolması, bilişsel algı bozukluğu ve endişe gibi semptomlar görülmüş ancak bu vakaların sebebi bulunamamıştı. ABD, Küba’yı diplomatlarına yönelik “sonik saldırılar” düzenlemekle suçlamıştı.
Daha sonra Güney Amerika, Çin ve Avrupa’da görev yapan bazı ABD’li yetkililerde de benzer semptomların görülmesi, hatta bazılarında travmatik beyin hasarı tespit edilmesi kaygı yaratmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen kasımda yaptığı açıklamada “büyük fiziksel ve psikolojik zarara yol açan bu durumun nedenlerini araştırdıklarını söylemişti.
