20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitim programında 4-6 yaş arası çocukların, din, ahlak ve değerler eğitimi adı altında din eğitimi almasıyla ilgili tavsiye kararına Antalya’da sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
Velider Antalya Şubesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Antalya Şube, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Vakfı Antalya Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve ANTÇEV in birlikte düzenlediği Laik Bilimsel Eğitim Panelini’nde, 20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitim programında 4-6 yaş arası çocukların. din, ahlak ve değerler eğitimi adı altında din eğitimi almasıyla ilgili tavsiye kararına tepkiler dile getirildi. STK’lar panel sonrasında imza kampanyasının startını verdi.
“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME AYKIRIDIR”
20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitim programında 4-6 yaş arası çocukların, din, ahlak ve değerler eğitimi adı altında din eğitimi almasıyla ilgili tavsiye kararına tepki gösteren sivil toplum örgütleri konu hakkında panel düzenledi. Panelde şu ifadelere yer verildi; “MEB tarafından alınan tavsiye kararlarının 52′ sinin yaşama geçirildiği 59 yeni anaokulunun ve 6950 yeni ana sınıfının açıldığı açıklandı. Ancak bu sınıflar için öğretmen ataması/görevlendirmesi yapılmadı.
Henüz oyun çağında olan 4-6 yaş arası çocuklarda soyut kavramlar gelişmediği için bu yaş çocuklara dini eğitim verilmesi, okul öncesi için gerekli öğretmen ataması/görevlendirmesi yapılmamasının bir sonucu olarak eğitimci niteliği taşımayan kişilerin eğitim kurumlarında görevlendirilmesi çocuklarımızın yaşamında telafisi olmayacak sonuçlar doğuracak olması bilimsel bir gerçekliktir. 4-6 yaş arası çocuklara verilecek din eğitimi pedagoji bilimiyle, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ”Çocuğun üstün yararı” ilkesiyle çeliştiği gibi laiklik ve bilimsellik ilkelerine de aykırıdır. Yapılmaya çalışılan çocuk hakkı ve eğitim hakkı ihlalidir.
Tüm çocuklar için ücretsiz, laik, bilimsel okul öncesi eğitim bir an önce yaşama geçirilmeli; yeterli okul öncesi öğretmeni ataması yapılmalı, 4-6 yaş arası çocuklar için din eğitimi uygulaması kararı uygulanmamalıdır”
