Ekonomik krizden çıkışın yolları, İzmir İktisat Kongresi’nin yıldönümünde masaya yatırıldı.
Düzenlenen forumda konuşan Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Türkiye’nin 21’inci yüzyıla giremediğini belirterek, “1980 darbesi sonrası Türkiye kalite duvarına çarptı ve orada kaldı, 21’inci yüzyıla giremedi” ifadesini kullandı.
BU GÜNLER GEÇÇEK
Ülke Politikaları Vakfı (ÜPV) “1923 Türkiye İktisat Kongresinin Yüzüncü Yılına Doğru Türkiye Ekonomisi” başlıklı bir forum düzenledi. ÜPV Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan Subaşı açılışta yaptığı konuşmada, “Türkiye bir şeyler yapacaksa, bilgi birikimi ve beyin gücü üzerinden yapacaktır. Uyuyan Güzel’i uyandırma zamanıdır. Türkiye’nin zaman kaybına tahammülü yok” dedi. Subaşı konuşmasını Tarkan’ın çok konuşulan yeni parçasına gönderme yaparak, “Bugünler geççek, güzel günler gelecek” sözleri ile tamamladı.
Forumda konuşan Prof. Kuruç ise Türkiye’nin 1923’ten beni geri kalmışlığın kalın kabuğunu kırmak için çaba gösterdiğini, bu yolda en önemli odak noktasının emeğin yeni becerilerle güçlendirilmesi olması gerektiğini vurguladı.
Üretim gücü yok edildi halk borçlandırıldı
– 21’inci yüzyılın bir bilim yüzyılı olacağını söyleyen Prof. Kuruç, Türkiye’nin bilimden kopamayacağını vurguladı. Prof. Kuruç, “Geldiğimiz noktada özelleştirmeler ile üretim gücünün önemli bir parçası olan KİT’ler yok edildi. Ekonominin sırtında ciddi bir borç stoğu bulunuyor. Halk da borçlandırıldı. Bu, ekonomide çok önemli bir ayak bağıdır. Sermaye sınıfının yeni ve eski katmanları bu modeli sevdi ama bu model bizi 21’inci yüzyıla götürecek mi?” şeklinde konuştu.
Büyüme mutluluk getiriyor mu tartışılmalı
Prof. Dr. Fikret Adaman büyüme odaklı paradigmayı bir kenara bırakmanın zamanının geldiğini, büyümenin refah ve mutluluk getirip getirmediğinin irdelenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Adaman, plastik kirliliği, biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ekolojik sorunların ekonomiyi tıkanma noktasına götürdüğünü belirtti.
